VEDAT DALOKAY
NEJAT TEKELİOĞLU
"Ankara’da İz Bırakan Mimarlar” projesinin ikinci paneli 12 Mayıs 2017 tarihinde VEKAM’da Vedat Dalokay-Nejat Tekelioğlu ikilisi üzerine gerçekleştirildi. İkilinin ortak üretim pratiklerine ilişkin elimizde çok fazla kaynak yok. Bu bilgiye ancak projeleri üzerinden bir okuma yaparak ulaşabiliyoruz. Ortaklığı ilk duyduğumuz proje “Kocatepe Camisi” projesi. Muhtemel ki ortaklık bu proje yarışması ile başlamış ve bir on yıl sürmüştür.
Ortaklardan Vedat Dalokay çok renkli bir isim. Doluluğu ile 64 yılı birkaç kat aşan bu yaşamın öyküsü, 1927’de, Elazığ’da başlamış. Çocukluğunun önemli bir bölümü, Süpürgeç Dağı’na yaslanmış bağlar bahçeler arasında kurulu Pertek'te geçmiş. Babasının, 1939 yılında Atatürk'ün cenaze töreni için gittiği Ankara dönüşü hastalanması ve hayatını kaybetmesi üzerine 12 yaşında babasız kalan Dalokay eğitimini Elazığ'da sürdürmş ve 1943’de yüksek eğitim için memleketinden ayrılmış. İstanbul'da hem tıp okulunu hem de İ.T.Ü.'yü kazanmış. Mimarlığı, doktorluğa yeğlemiş ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden 1949’da mezun olmuş. Mezun olduktan sonra Ankara'ya gelerek PTT'de ve Bayındırlık Bakanlığı'nda bir süre çalışmış. 1951 yılında Fransa'ya giderek Paris'te, August Perret ve Le Corbusier'nin büroları dahil, çeşitli bürolarda çalışmış ve Sorbon Şehircilik Enstitüsü’ne devam etmiş. Bu eğitimin bitmesine az kala Türkiye'de girdiği bir yarışmayı, Eskişehir Porsuk Oteli yarışmasını kazanması üzerine Türkiye'ye dönerek Dalokay Mimarlık Ofisi’ni kurmuş.
50’li yıllarda Dalokay'ı yarışmacı kimliği ile tanımaktayız. Bunca yarışma arasında Kocatepe Camisi yarışması özel ve önemlidir. Dalokay ve Tekelioğlu, 1957 yılında, Türkiye Devrim Diyanet Sitesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği'nin açtırdığı yarışmayı kazanmışlardır. Ancak, proje alışılmış camilere benzememekte, farklı çizgiler taşımaktadır. Bir karalama kampanyası sonrasında Dernek bu projeden vazgeçmiş, atılan temeller dinamitlenerek sökülmüştür. Dalokay mimarların meslek olarak örgütlenmeleri sürecinde de önemli bir aktördür. 1950’lerin başlarında, Türk Yüksek Mimarlar Birliği'nin Ankara kesiminin örgütlenmesinde, ardından Mimarlar Odası'nın kuruluş çalışmalarında, Oda'nın 60’lı ve 70’1i yıllarda sürdürdüğü önemli kampanyalarda ve mücadelelerde, Vedat Dalokay hep vardır, her zaman da ön plandadır. Bu yirmi yıl boyunca, vaktinin ve enerjisinin büyük bir bölümünü Oda'da harcarken mimar olarak da üretkenliğinden bir şey yitirmez.
Vedat Dalokay, 1973 yerel seçimlerine CHP adayı olarak katılmış ve Ankara Belediye Başkanı olmuştur. Başlı başına bir inceleme konusu olacak kadar önemli yeni bir belediye yönetimi, yeni bir belediyecilik anlayışını hayata geçirmiştir. Yapılan hazırlıklara, oluşturulan projelerin gerçekleştirilmesine bir dönem yetmemiştir. Ancak, 1977 yerel seçimlerinde kendi partisi tarafından aday gösterilmez. Sonrasında aktif siyasetten çekilen Dalokay, bir kez daha aktif mimarlığa hız vermiştir. Bu dönemde, mesleki ilgisinde kentsel tasarım ölçeğine belirgin bir kayma gözlenir. Taksim Meydanı Düzenlemesi, Ankara'daki parklar bu dönemin ürünleridir. Vedat Dalokay 1990 yılında, elim bir kaza sonrasında sevdikleriyle birlikte aramızdan ayrılmıştır.
Ortaklardan Nejat Tekelioğlu, hakkında çok az şey bildiğimiz bir isim. Ankara’daki sinema salonlarının sayısında 1970’li yıllara gelindiğinde yaşanılan artışta Tekelioğlu’nun tasarladığı sinemalı apartmanların önemli bir katkısı olduğunu belirten Şumnu’ya göre, mimarlık tarih yazımında çoğunlukla Vedat Dalokay’la beraberliği ve ortak yürüttükleri projeler üzerinden anılan Nejat Tekelioğlu’nun tek başına üstlendiği projeleri gündeme getirmek, onun mimari kimliğini anlamaya çalışmak oldukça önemlidir.
Tekelioğlu 1930 Silifke doğumludur. İlk soyadı Türe’dir; sonradan Tekelioğlu soyadını almıştır. İlkokul eğitimini Merzifon’da tamamlamış, ilkokul son sınıfta 1941’de geçirdiği menenjit hastalığı nedeniyle işitme yetisini tümüyle kaybetmiş, buna rağmen 1946’da Gemlik Ortaokulu’nu, 1949’da Gazi Lisesi’ni, ardından 1955’te Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nü bitirmiştir. Ortaokul, lise, üniversite eğitimlerini hiç duymadan, zorluklarla ancak çok başarıyla tamamladığını biliyoruz.
Kocatepe Camisi yarışmasının ardından, 1958’de Dalokay ile ofis ortağı olmuş Tekelioğlu. 1968 yılına dek ortaklıkları on yıl devam etmiş. İlk ofisleri Mithatpaşa Caddesi’nde. Kocatepe Camisi yarışma dönemi oldukça hareketli bir dönem. Aynı dönemde “Ayasofya cami olsun” tartışmaları da gündemde. Bu tartışmalarda Dalokay bir aykırı ses olarak “Ayasofya müze olsun” diyor. Bu nedenle de iktidar tarafından çok da kabul görmüyor. Tekelioğlu’na ilişkin en etkileyici anı o yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından davet edilmesi ve kendisine Dalokay’ı proje sürecinin dışında bırakmasının söylenmesi, ancak Tekelioğlu’nun bunu kabul etmemesi.
Ortaklığın ardından kendi ofisinde “sinemalı apartmanlar” olarak sınıflayabileceğimiz çok sayıda projeye imza attığını görüyoruz Tekelioğlu’nun. Pek çoğu Nergiz ailesi için çizilmiş bu projeler sonucunda hayata geçirilen Menekşe Apartmanı ve Sineması, Nergiz Apartmanı ve Sineması, Başkent Apartmanı ve Kavaklıdere Sineması, Talip Apartmanı ve Sineması, Çankaya Apartmanı ve Sineması, uzun yıllar Ankara’nın hayatını renklendiren önemli yapılar olmuş. Tekelioğlu bu projeleri hayata geçirme sürecinde akustik problemleri çözme çabası ile de önemli bir mimar. Sanatın her alanında çok başarılı bir isim. Resim-heykel yapıyor, edebiyatı çok seviyor ve şiir yazıyor. Ancak ne yazık ki hiç bir çalışması elimizde değil, projeleri ve arşivi kayıp. Çok çalışkan, çok sert ancak çok duygusal birisi olarak tarifleniyor. Nejat Tekelioğlu 1998 yılında aramızdan ayrılmıştır."
Nuray Bayraktar