VEDAT ÖZSAN
Mimar, ressam, grafiker, sahne ve kostüm tasarımcısı, fotoğraf sanatçısı ve çevirmen olarak çok yönlü bir kimliğe sahip olan Sabih Kayan’ın mimarlık çalışmaları 1944 yılında mezuniyeti ile başlar. Mezuniyet sonrası Türkiye’ye döndükten sonra 1946 yılında yolunun Paul Bonatz ile kesiştiği Devlet Tiyatrosu Proje ve Kontrol Bürosunda çalıştığı bilinmektedir. 1948 yılında kendi bürosunu kurarak çeşitli şehirlerde şehircilik alanında çalışmalar yapan Kayan ayrıca; konut, endüstri ve idare yapıları projeleri çizmiş, iç mekân ve sahne tasarımları ve kostüm tasarımları yapmış, grafik ve resim alanlarında yetkin işler üretmiştir. Mimarlık dışında yaptığı çok sayıda iş Kayan’ın çok yönlü sanatçı kimliğini ortaya koymaktadır. 1953 1957 yılları arasında TBMM inşaatı şantiye şe iği yapan Kayan, 1964-1976 yılları arasında, Hacettepe Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Mimari Proje Bürosu'nda ve sonrasında Hacettepe Vakfı kuruluşlarından olan SİSAG bünyesinde Gündoğdu Akkor ile birlikte yönetici olarak çalışmıştır. Sabih Kayan, farklı alanlarda yürüttüğü çalışmalarda tüm alanların bilgisini birbirine aktarabilme becerisi göstermiş ve özellikle özgün bezeme kullanımıyla, dönemin mimarlık ortamının yetiştirdiği önemli mimarlar arasında yerini alarak bir panele ve bu kitaba konu edilmiştir. Sabih Kayan’ın mimarlık alanında en önemli proje çalışmaları arasında Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Kampüsü eğitim yapıları gösterilebilir. SİSAG bünyesinde projelendirilen Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Kampüsünde eğitim yapılarından Sabih Kayan’ın, hastane yapılarından Gündoğdu Akkor’un sorumlu olduklarını ve Sabih Kayan’ın Beytepe Kampüsü’nün yerleşiminin ve kimi yapıların projelendirilmesinin sorumluluğunu üstlendiğini biliyoruz. 1976 yılında “Türkiye’deki ilk, belki de tek beyaz yakalı direniş” olan SİSAG (1) grevinde yer almamaları nedeniyle ciddi biçimde eleştirilen ikili bu süreçte Mimarlar Odası ile sorunlar yaşamışlardır.
“Ankara’da İz Bırakan Mimarlar” projesi kapsamında Sabih Kayan üzerine düzenlenen panelde gerçekleştirilen sunuşların geliştirilmiş metinleri ile derlenen bu kitap; Kayan’ın mimari yaklaşımını, dönem mimarlığı içindeki yerini ve sanatçı kimliğini tanıtmayı hedefliyor. Kitabı önemli kılan bir husus Sabih Kayan’ın sanat alanında ürettiği eserlerin bir kısmının Koleksiyoner Faruk Feza Üstünkaya tarafından edinilmiş olması ve bir makaleye konu olarak bu kitap aracılığı ile gün yüzüne çıkarılarak okurlarla paylaşılması. (2) Bu eserlerin bir koleksiyoner tarafından edinilmiş olmasının iki önemli yanı var. İlki Sabih Kayan’ın eserlerinin kıymeti, ikincisi bu yolla kalıcı hale gelmesi. Faruk Feza Üstünkaya’nın büyük bir duyarlılıkla Sönmez Apartmanı ile ilgili yazısının izini sürerek Umut Şumnu ile iletişime geçerek koleksiyonunu paylaşması Sabih Kayan’ın sanatçı kimliğinin ortaya çıkmasında katkısı çok büyük. Öte yandan bir diğer Koleksiyoner Prof. Dr. Gökhan Tunçbilek tarafından edinilen arşivde yer alan; Paul Bonatz tarafından Sabih Kayan’a yazılan notlar, Kayan’ın proje çalışmaları ve çektiği fotoğraflar da kitap için büyük öneme sahip. Umut Şumnu'nun bu arşivi fark etmesi ve Faruk Feza Üstünkaya aracılığıyla koleksiyonerle iletişime geçmesiyle Gökhan Tunçbilek de koleksiyonunu proje ekibi ile paylaştı. Koleksiyonda yer alan notlar bir değerlendirmeye tabi tutularak orijinalleri ve Türkçe çevirileri ile kitapta yerini almış durumda. Aynı koleksiyondan kitap ekinde yer alan Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Kampüsü Tıp Fakültesi amfi çizimleri bu alanda önemli bir bilgi kaynağı. Kitabın ekinde yer alan projelerden bir diğeri Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Kampüsüne ait olduğu düşünülen yurt projeleri. Türkiye ve Uluslararası Çocuk Sağlığı Merkezine ait projeler üzerinde yer alan “Ankara, Kasım, 1976” bilgisi, projelerin Sabih Kayan tarafından aynı yıl grev nedeniyle tas ye edilen SİSAG bünyesinden bağımsız olarak düzenlendiğini işaret ediyor. Uygulanıp uygulanmadığı konusunda bugüne kadar kesin bir bilgiye erişilememiş olsa da ileride yapılacak çalışmalar için bu projeler önemli bir kaynak oluşturmakta. Öte yandan muhtemelen o dönem Hacettepe Üniversitesi öğretim elemanları için tasarlanmış olan cüppeler, Sabih Kayan’ın bu konudaki yetkinliğini ortaya koymakta. Cüppelerin kadın ve erkek olarak ayrımı döneme ilişkin bir başka araştırma konusu. Koleksiyonda yer alan, Sabih Kayan tarafından çekilmiş fotoğraflar ise kitapta iki makaleye konu olmuş durumda. Gökhan Tunçbilek’in koleksiyonunu proje ekibiyle paylaşmış olmasının Sabih Kayan’ın fotoğraf sanatçısı yanını da anlamamız açısından katkısı çok büyük.
Kitabın ortaya çıkış sürecinde oldukça titiz bir değerlendirme yaparak emeğini esirgemeyen sevgili Aydan Balamir’e teşekkür ediyorum. Sabih Kayan’ı hak ettiği biçimde kıymetlendirdiğimiz ve projeler, fotoğraflar, çizimler ile oldukça zengin bir içeriğe sahip olan bu kitapta Aydan Balamir “Mimar, Tasarımcı, Ressam: Sabih Kayan ve Dönemin Mimarlık Ortamı” başlıklı yazısı ile mimarın mimarlık, tasarım ve resim çalışmalarını ele alıyor ve dönemin mimarlık ortamına dair bir değerlendirme yapıyor. Melda Açmaz Özden “Hacettepe Üniversitesi Kampüsleri” başlıklı yazısında Sabih Kayan’ın SİSAG bünyesinde çalıştığı süreçte tasarımını üstlendiği yapılar üzerinde duruyor. Umut Şumnu “Sabih Kayan’ın Özgün Mimarlık Yaklaşımı ve Sönmez Apartmanı” başlıklı yazısında mimarın aynı zamanda sanatçı kimliğini de ortaya koyduğu çok özel bir konut yapısına odaklanıyor. Cem Dedekargınoğlu “S. Baydur Evi’nin Öyküsü” başlıklı yazısı ile mimarın çok da bilinmeyen bir yapısının hikâyesini ortaya çıkarıyor. T. Elvan Altan “Bonatz’tan Kayan’a Opera Binası Hakkında Notlar” başlıklı yazısında Bonatz’ın Sabih Kayan’a yazdığı notlara ilişkin önemli bir değerlendirme yapıyor. Aydan Balamir, Kayan’ın fotoğraf çalışmaları üzerinden “Fotomontajın Anlattıkları: Kızılay Tesisleri Proje Yarışması İçin Etütler” başlıklı yazısında mimari ve kentsel bir okuma yapıyor. Beril Kapusuz Balcı “Beklenmedik Fotoğraf Arşivi ve Mimari Tahayyüller: Sabih Kayan’ın Mimari Fotoğraf Pratiği” başlıklı yazısında Sabih Kayan’ın mimari fotoğraf alanında ortaya koyduğu çalışmalara dikkat çekiyor. Billur Tekkök “Sabih Kayan’ın Bilinmeyen Sanatçı Kimliği” başlıklı yazısında mimarın sanat çalışmalarını değerlendiriyor. Faruk Feza Üstünkaya “Bir Koleksiyoncunun Gözünden Sabih Kayan başlıklı yazısında koleksiyoner bakış açısı ile mimarın arşivini yorumluyor. Gökhan Tunçbilek “Sabih Kayan Arşivi’nin Ortaya Çıkma Öyküsü” başlıklı yazısı ile mimarın arşivi ile ilk karşılaşmasını anlatıyor. Panelde yer alan özel bölümde yakınlarının ve Sabih Kayan ile yolları kesişmiş mimarların aktardıkları anılar da kitapta yer almakta.
Kitabın sonuna eklenen harita ve güncel yapı fotoğrafları Kayan’ın tasarımını üstlendiği ve Ankara’da gerçekleştirilen, ulaşılabilen yapılarını toplu olarak sunuyor. Sabih Kayan’ın mimarlık serüvenine kapsamlı bakma olanağı sağlayan ve özelleşmiş yapılarını değerlendirme olanağı sunan; öte yandan Kayan’ın çok yönlü kimliğini ortaya koyan sanat çalışmalarına odaklanan, ayrıca iki koleksiyoner tarafından özenle korunan arşivinin en azından bir kısmının ortaya çıkarılmasını ve paylaşılmasını olanaklı kılan ve dönemin mimarlık ortamına ilişkin oldukça değerli bilgiler içeren bu kitabın iyi bir kaynak ve sonrasında yapılacak araştırmalar için önemli bir rehber olacağını umuyoruz.
Nuray Bayraktar
(1) Hacettepe Vakfına bağlı bir limited şirket olan SİSAG 1969 yılında kurulmuştur. SİSAG adı “Servis, İşletme, Sistem, Araştırma, Geliştirme” sözcüklerinin baş har erinden oluşmakta, SİSAG’ın faaliyet alanlarını; bilgi işlem (bilişim), servis büro hizmetleri, araştırma hizmetleri, bilgisayar sistemleri pazarlaması ve bakımı ile yapı projelendirme hizmetleri oluşturmaktadır. Şirketin çalışmaları genel olarak kamu ve özel kesim için yaptığı sözleşmeli bilgi işlem, sistem çözümleme ve araştırma projeleri ile hastane ve üniversite yapıları projelendirmesi olarak özetlenebilir. SİSAG’ın 1976 yılı itibariyle Bursa, Çukurova, Edirne Hastaneleri, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Beytepe Kampüsü için mimari çalışmalar yaptığı ve YAYKUR, MYÖ, Petkim, Doğuş, TKİ, YSE, ÖSYM, vb. kuruluşlara bilişim hizmetleri verdiği bilinmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz.: Tüm Teknik Elemanlar Derneği (TÜTED) aylık yayın organı, 1976, s. 43.
(2) 1969 yılında SİSAG’ın kurulmasına kadar olan sürede Hacettepe Üniversitesi'ne ait çizimler, Hacettepe Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Mimari Proje Bürosu başlıkları ile hazırlanmış olup 1969 yılından sonra üretilen çizimlerde SİSAG logosunu proje antetlerinde görmekteyiz (Ed.notu)